Bu gece yarısı Türkiye’nin ilk uzay yolcusu olacak Pilot Albay Alper Gezeravcı ile ilgili dikkat çekici bir gerçek ortaya çıktı. Tüm Türkiye’nin nefeslerini tutup beklediği anın kahramanı Gezeravcı’nın 12 Kasım 2012 yılında Üstteğmenken İzmir Askeri Casusluk kumpas soruşturması kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildiği öğrenildi. Dava dosyasında adı sanık olarak hiç geçmeyen Gezeravcı’nın 2020’de TSK’ya geri döndüğü ortaya çıktı.
TSK’DAN İHRAÇ EDİLDİ
İlk Türk uzay yolcusu Hava Pilot Albay Alper Gezeravcı’nın üsteğmenken FETÖ kumpasları ile TSK’dan ihraç edildi. Gezeravcı görevden atıldığı dönemde 15 Temmuz hain darbe girişiminde önemli bir yere sahip olan Adana İncirlik Hava Üssü’nde görev yapıyordu. İhraç süreside Gezeravcı’yı sorgulayan istihbaratçı subaylar ve üs komutanı daha sonra FETÖ’den tutuklandı.
Gezeravcı askeri casusluk dosyasında yer aldı ama yargılanmadı. Amerika’da yüksek lisans eğitimi alan Gezeravcı, TSK’dan ihraç edildikten sonra Türk Hava Yolları’nda çalışmaya başladı.
2020’DE GÖREVE DÖNDÜ
Alper Gezeravcı FETÖ kumpas davasında sanık olarak yer almadı. 17-25 Aralıktan sonra geri dönmek için açtığı davayı kazandı ve 2020’de göreve dönen Alper Gezeravcı Adana’da filo akademik eğitim kol komutanı olarak görev yapıyor.
ALPER GEZERAVCI KİMDİR
Mersinli Yörük bir ailenin çocuğu olan Alper Gezeravcı 1979 yılında Silifke’de doğdu. Hava Harp Okulu’ndan mezun olduğunda 22 yaşındaydı. 2001 devresi olan Alper Gezeravcı yüksek lisansını ise Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü’nde gerçekleştirdi.
ASKERİ CASUSLUK KUMPAS DAVASI
İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010’da gönderilen ihbar maili üzerine Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliğinin başlattığı Organize Suçlarla Mücadele Şubesince sürdürülen yaklaşık üç yıllık araştırma sonunda 49’u muvazzaf asker 93 şüphelinin tutuklanmasına karar verilmişti. Savcı Zafer Kılınç’ın “askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma” suçlamasıyla 49’u muvazzaf asker 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında iki yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.
İddianamede adı geçen 831 mağdurdan aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensubunun da olduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edilmişti.
Örgüt lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek” suçlarından müebbet ve dokuzar yıl, o dönem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele hakkında da “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek” suçlamasıyla iki ila altı yıl hapis cezası talep edilmişti.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 16 Nisan 2013’te görülmeye başlanan davada 44’ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 sanık tahliye edilmişti.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından davanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmış, beşi asker 10 tutuklunun da bu mahkemece tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu kalmamıştı.
26 Şubat 2016’ya gelindiğinde bazı asker ve bürokratların tasfiyesi amacıyla kasıtlı usulsüzlükler yapılarak organize edilen davanın FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkmış, 357 sanığa da beraat verilmişti.